19 Mayıs 2010 Çarşamba
Gün Ağarmadan ya da Gün Batmadan
18 Mayıs 2010 Salı
Sokakta Giderken..
17 Mayıs 2010 Pazartesi
R.I.P DIO
Black Sabbath - Heaven And Hell .mp3 | ||
Gece Bestesi
18 Nisan 2010 Pazar
İstemem eksik olsun
Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
Onu mu bellemeliyim?
Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
İstemem!Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
Taklalar mı atmalıyım?
İstemem! Eksik olsun!Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
Eksik olsun!Ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
Eleştiriden mi çekinmeli?
“Adım Mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
İstemem!
İstemem! Eksik olsun!Korkmak, tükenmek, bitmek…
Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
İstemem! Eksik olsun!
İstemem! Eksik olsun!Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
Tek başına…
Özgür olmak…
Dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak…
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İsteyince Ay’a bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
31 Mart 2010 Çarşamba
10 Mart 2010 Çarşamba
Please Stay Away
6 Mart 2010 Cumartesi
Son Tango
Hoşçakal
siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum
seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum
sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum
duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum
Özdemir Asaf
Canım Kardeşim
kapatılmış bir sinema salonudur ağzım;
ağladığım için boğulmuş aktristlerin arasından
her zaman bir bisiklet geçer / gidonu sevgilimin
rüyada iki yana açılmış kolları!
aslında hiçbir filmde başrol oynamadı yalnızlığım!
mamafih, suya rolünü ezberleten
acımasız bir yönetmen gibiydi aşkım!
nerede 'kamera' dedi, nerede 'stop!'; anlamadım !
kapatılmış bir sinema salonudur ağzım;
rahatsız etmemek için set çalışanlarını
adımı cast'tan, sahnemi klaketten sildim
lanetli bir çocuk gibi kendi dublörüme ağladım!
Küçük İskender / Burç Hikayeleri
2 Mart 2010 Salı
Dosttan da Öte
1 Mart 2010 Pazartesi
Gidişler
Hava bir tuhaf,hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada.Kaçmaya müsait bir bulutluluk…demiş üstad..
Hiç kimsenin seni tanımadığı yerlere kaçmak istiyor insan.Üstünde umursamayacağın paçavra kıyafetler.Sadece soğuktan korunmak için.Aniden bir yağmur bastıracak,sığınacaksın eski bir sinemaya.Vizyonu geçmiş ucuz filmlerin oynatıldığı.Kimselerin umursamadığı ama büyük laflar eden filmler.Hayatın kıyısında kalmış hayatları anlatan.Tüm kaybedenler adına bir destansı bir masal tadında.
Gitmeler ama geri dönmeyi de kafadan çıkarmadan.Ha olurda yine bir kaybediş yaşanır,muzaffer komutan edasıyla geri dönülür.Kimse sormamalı ama yaşananları.Hiç bir şey olmamış gibi devam etmeli hayat.Zaten birşeyler kazanmak için çıkılmamalı,o zaman anlamı olmaz gitmelerin.Sadece gitme,alıp başını gitme yada onun avuntusu.Başkalarının hayatlarına köle olmuş bedenimize ve ruhlarımıza bir söz geçirme uğraşı.Asıl sahibin benim mesajı.Herşey bana bağlı iddiası…
Galiba asıl hüznün nedeni bu kaybediş.Beynin ruhu ve bedeni kaybetmesi..Gidişler de aslında arama,sağda solda.Ya da bir başka beden ve ruhta avunma.....